Bir San’at Tutkunu…
MEYDAN GROUP YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Ömer Faruk MEYDAN
‘Musikişinas insanlar çok ince ruhlu ve kibar olur topluma karşı saygılıdırlar’
Meydan Şirketler Grubunun sahibi Ömer Faruk Meydan, tüm Türkiye’de tanınan bir firmanın sahibi olmasının yanı sıra inanılmaz bir sanat musikisi tutkunu ve iyi bir udi. Hayatında ki pek çok güzelliği eşine borçlu olduğunu söyleyen Ömer Faruk Bey ile iş ve müzik hayatı üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
Merhaba Ömer Faruk Bey, Otomotiv sektöründe tanınmış önemli iş adamlarından birisiniz, bize kendinizden bahseder misiniz?
1959 Konya doğumlu sanayici esnaf bir babanın çocuğuyum 39 yıldır ticaretle. Hayatımı hep çalışarak kazandım, şu anda oto yedek parça ithalat- ihracat ve toptan satış işiyle uğraşmaktayım. Konya, İstanbul, Adana ve Ankara’da toplam 6 şirketim vardır, ayrıca oto yedek parça imalatı yapan bir şirketim var. Kendimi tamamen oto yedek parça sektörüne adamış bir kişiyim ve bu konuda engin bir tecrübem vardır. Dünyada 11 ülkeden ithalat yapmaktayız, 39 bin çeşit ürün satıyoruz ve kendi sektörümüzde Türkiye’de ilklerin içinde yer almaktayız. Ülke genelinde Meydan Grup olarak bilinmekteyiz.
İki CD’den oluşan gönül dostları ile paylaştığınız ‘San’atta Buluşma’ albüm fikri nasıl oluştu?
‘San’atta Buluşma’ adında ki albümü 2007 yılında çıkarmaya kararı verdik. Çok değerli hocam Ahmet Şahinak’la birlikte aldık bu kararı. Benim kendime ait şarkı sözlerim vardı, bunları besteleyerek işe başladık. Türkiye’de uzun yıllardan beri ‘Sabah’ makamında ‘Hüzzam’ makamında eserler yapılmıyordu. Bunları yaptık, notaya aldık ve bu çalışmalarımız Türkiye genelinde çok değerli hocalar, Mustafa Keser tarafından da beğenildi. Şu anda sözleri bana ait olan 42 adet güftem vardır.
Ömer Faruk Bey, içinizdeki bu musiki aşkını ne zaman fark ettiniz?
İçimdeki musiki aşkı 1978 yılında başladı. Konya’mızın yetiştirdiği değerli udi sanatçı Necati Çelik’den 1979 yılında ud ve nota dersi aldım.
İlk şarkı sözünü ne zaman ve hangi duygular içerisinde yazdınız?
İlk şarkı sözünü 2006 yılında eşime yazdım. O zaman 25 yıllık evliydim her başarılı erkeğin arkasında hanımefendi bir kadın vardır, bende bu şanslı kişilerden biriyim. Hayatımda ki birçok güzelliği eşime borçluyum. 2011 yılında bir ayın için de iki kızımı birden gelin ettim ve bu yıl benim en çok şarkı sözü yazdığım yıl oldu. Hayat öyle kolay yaşanmıyor, her geçen gün insana farklı bir tecrübe katıyor, canlarından ayrılmak da hiç kolay olmuyor. Ben şimdi bir dede oldum ama kendime daha çok bakıyorum, dedeliği yakıştıramıyorum kendime. Gönlüm çok ama çok genç…
Müzik hayatınıza geri dönüşünüz nasıl oldu?
Müziğe işlerim dolayısıyla 25 yıl ara vermek zorunda kaldım. O dönem benim için para kazanmak çok önemliydi, yeni evlenmiştim ailemin ve benim paraya ihtiyacımız vardı. Çocuklarım oldu onların geleceğini garanti altına almalıydım. Çok hayalim vardı; tüm çocuklarımı üniversitelerde okutmak ve onlara çok iyi bir hayat kurmak istiyordum. Çalıştım Allah’ım da bana bu imkânı sağladı ve hayallerimi gerçekleştirdim. İşlerimi yoluna koydum, tüm firmalarımı kurumsal yapıya kavuşturdum, aradan 25 yıl geçti bende artık rahatladım ve yeniden müzik hayatına döndüm. Şu dünyada en büyük hayalim iyi ud çalmak ve çok iyi İngilizce konuşmaktı. Bu arada gecen süre içinde 4 yıl özel hocadan İngilizce dersleri aldım, sabahlara kadar evde ders çalıştım. İşim nedeniyle sık sık yurt dışına gidiyorum, orda yabancı diliniz yoksa ikinci sınıf adam oluyorsunuz.
Ailenizden müzik ile ilgilenenler var mı?
Ailemizin içinde çok kişi müzikle ilgilidir; babam ud çalardı, amcam cura, halamın çocuklarının hepsi müzisyen, amca çocukları ud çalar, yani kısacası aile de müzisyenler vardır efendim…
Sizin gibi müzik ruhu olan genç girişimcilere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Benim gibi müzik ruhu olan genç girişimcilere müzikle uğraşmalarını tavsiye ederim, boş zamanlarında müzikle uğraşırlarsa genç kalırlar, dinamik olurlar. İşlerinde daha çok verim alırlar, müzik insanları zinde tutar ve müziğin olduğu yerde dedikodu da olmaz. Musikişinas insanlar çok ince ruhlu ve kibar olur topluma karşı saygılıdırlar.
Ud ile ilk tanışmanızı bizimle paylaşır mısınız?
Ud ile 1978 yılında tanıştım. Rahmetli ud yapımcısı Salih Usta’dan 1978 yılında bir ud aldım ve o ud’uma halen canım gibi bakarım, saklarım benim çocuğum gibidir. Ayrıca 4 adet daha udum vardır ama bu gün iyi bir ud bulsam alırım, bende bu bir hobidir.